Skip to main content

Yazılar

“belki bir maddeyim, bir atomum, Evren’in herhangi bir yerinde küçük bir zerreyim, sokaktaki çöplüğüm, bir su birikintisi, bir hayvanım, bir çocuğum, herhangi bir yerliyim… yürüyorum öylece kim olduğumu bilmek istemeden… kim …
beyaz bir düş ardında,  sisler içinde,  usulca gelen bir umudun yolcusu…  bir duvar ardında,  serpilen umutlarla filizlenen bir bahçede bu sabah…  umuda giden her adımda,  güçleniyor yağmur ve toprak…  masallar diyarı rengine…
Hayatı sinema diye tanımlarsan aynı şeyleri yaşar durursun. Bir zaman dilimi içinde dönersin sadece ve bir gün gelir film bozulmaya başlar. Önce sıkıldığın sahneleri hızla geçmek istersin, sonra filmin kalitesi gözünde bozulur. Tıpkı insanları…
Bireylerin özgürlüğü doğa imkan verdiği ölçüde mümkündür. Dolayısıyla bundan sonraki süreçlerde bütün siyasi partiler savundukları katılaşmış, dava temelli ideolojilerden sıyrılıp tamamen insanlık temelli, uzlaşma içinde iklim ve doğa dostu aciliyetli …
Kimimiz küçük gözleriyle hayatı tanımaya, kimimiz ise o iri, büyük gözleriyle hayatı tanıtmaya çalışırız küçük ürkek bakışlı gözlere… Belki alt tarafı gündelik hayatlardan bir izlenim ama bir çocuk eğer erken yaşta olgunlaşmak zorunda kalıyorsa iş…
Bazen düşüncelerimizin hapsinde yaşadığımızı düşünüyorum. Düşünmenin özgürlük olabildiği noktada bazen düşündüklerimiz bize özgürlükten öte tutsaklığı sağlayabiliyor. Bir kilit vuruyoruz düşüncelerimize. Kilit, bir gizem uyandırıyor. Kilit …
bir kayık açıldı denize, güneş batmak üzere, gökyüzü kızıl… yansıyor kayıkçının gölgesi suda, bakışları kırgın, geri dönmesi imkansız bir yolcu gibi…
Geçenlerde sürekli gülen küçük bir kız çocuğu ile tanıştım hemen sordum: adın ne bakalım? o da gülerek benim adım ”hiçbir şey” dedi. bu sefer yine gülerek o bana sordu: ben de bir anlık benim adım ”çok bir şey” dedim… durdu, …
Ne olur bir tutam tuz dökün avuçlarıma ve üzerine biraz da mavi su… kaç yıl oldu tatmayalı denizin tadını, görmeyeli maviliğini…
Tahir Ayne