Hayatı sinema diye tanımlarsan aynı şeyleri yaşar durursun.
Bir zaman dilimi içinde dönersin sadece ve bir gün gelir film bozulmaya başlar.
Önce sıkıldığın sahneleri hızla geçmek istersin, sonra filmin kalitesi gözünde bozulur.
Tıpkı insanların sana bakışları gibi.
Hep aynı şeyleri yaşadığın ve farklı bir yanın olmadığı için sıkılacaklar ve hayatta bir kamera genişliğinde yaşadığın kadar anımsanacaksın.
Oysaki tiyatro tadında yaşamalısın. Sahnen özgür, bağımsız, umut dolu olmalı…bir şebeklik yapıp çocuk güldüreceksin, bir yaşlı olup kıymet bildireceksin, bir işçi olup emek diyeceksin, bir aşk olup güven diyeceksin, huzur hissettireceksin… Senin yarattığın rollerde her insan kendine bir pay edinecek.
Tiyatro tadında, zamanı kurmadan, başkalarının hayatını kendinde hissederek yaşamalısın. Onların yaşadıklarını hissedebilirsen birken birçok insan olabilirsin.
Tek bir vücut altında birçok ruha sahip olabilirsin.
Sınırsızca doya doya yaşadım diye haykırabildiysen hayata, işte son perde…..