Skip to main content

“O musun? Bu musun? yoksa sen sadece Sen misin?”

çıkmazlar içinde hayatlar,ya o ya bu kavgası…Seçim yapmaya zorlanmış bedenler ve mutlaka bir taraf olma çabası içinde yaşamlarını devam ettiren bireyler yetiştirdik.neden kendi başına düşünce yaratamaz insan?  neden belli kalıptaki düşüncelerin arkasına sığınıp düşünce üretemez olduk? Onlar ki düşündü ve uyguladı. Bizler ise hazır olan düşünceleri aldık. Bir nevi düşünsel tüketime dahil olduk. Biz üretmedik, üretilen düşünceleri tükettik sadece…

zamanlar ve mekanlar değiştikçe koşullar da değişir. Dolayısıyla problemler de farklılıklar gösterir. Oluşturacağın model, düşünce bu zamana uymayabilir. Bu çok tehlikeli birşey…

dünyayı bedenin ile sadece iki ayak genişliği kadar işgal edebilirsin

oysaki düşüncelerin ile sınırları genişletebilir ve kendine köyler yaratabilirsin…

bir kılıfın içine girip sığınma, örtme düşüncelerini…

fikirlerin çıplak, sana ait, doğru veya yanlış yalnızca sana ait olsun…

oturduğun yerden kalktığın zaman o yerde izin kalsın,

yürüdüğün vakit farklı olduğunu, sana ait düşüncelerin uğruna yaşadığını hissettir…

kimsin bu hayatta? Hangi roldesin?

 

O musun? Bu musun? Yoksa sen sadece Sen misin?….

 

Neden bağlıyız birşeylere? Siyah veya beyaz olman neyi değiştirecek?  

dilin, dinin, ırkın farklı ise ne değişecek?

eğer insan isen insansındır…

bu hayatta neyin çabasını veriyorsun?

gününü gün etmek, içip içip ömrü sadece sızarak geçirmek veya ”ÖZGÜRLÜK” adının altına sığınıp özgürlüğün haybeden bir yaşama şekli olduğunu sanmak…

neyin çabası var hayatının bir köşesinde?

yaşamak bu kadar basit olmamalı…

akreple yelkovan peşine düşüp seni yok etmeye çalışırken neden durur izlersin hayatı?

bir bak geriye…

senden birşeyler eksiliyor,

bu yazıyı okuduğun vakit dahi bir daha geri gelmeyecek…

yok oluyorsun yavaş yavaş…

gör artık ey insan!

O musun? Bu musun? Yoksa sen sadece Sen misin?….

”sembollerden, bayraklardan, kimliklerden, farklılık kaygılarından, savaşlardan uzak, barışa hakim, kültürlerin zenginlik olarak algılanacağı bir dünya hayal ediyorum…”

11 ocak 2010 (01:55)

Tahir AYNE”

Tahir Ayne